MEZHEPLER-TARİKATLAR-HURAFELER

KURAN’I ÜFÜRÜK KİTABI YAPANLAR

Kitabımızda Kuran dışı kaynakların neden dinin kaynağı olamayacağını anlatma gayretindeyiz. Bunu yaparken özellikle mezhepler ve hadisler aracılığıyla yapılan tahribatı belgelemeye çalışıyoruz. Bu bölümde, farklı olarak mezhep ve hadislerde bile yer almamasına rağmen, kimi cahillerce din sanılabilen hurafeleri ve bu hurafeleri “dindar” kılıklı adam veya yayınevlerinin sahiplenmesiyle, halkın zihninde yapılan tahrifatı göstermeye çalışacağız.

 

Ağaca Çaput Bağlamak
Resim : Ağaca Çaput Bağlamak

EVLİYALARDAN MEDET UMMA

 

“Evliya” diye bilinen kimselerin mezarlarında ip bağlamak, mum yakmak, tel çekmek en sık rastlanan hurafelerdendir. Bir yazar şahit olduğu trajikomik olayı şöyle anlatır: “Bir Bursa gezisinde, Osman Gazi türbesinin ve itfaiye kulesinin bulunduğu tepeye çıkmıştım. Etrafı demir korkuluklarla çepeçevre sarılı tepede bir bankın üzerine oturmuş, şehrin o güzelim manzarasını seyrediyordum. Bir ara korkulukların yanında kümelenmiş bir grup kadının yamaçtan yükselen ağaçların dallarına bezler ve ipler bağladığına tanık oldum. O kubbeli mubbeli türbeleri bırakıp da neden bu ağaca dadandıklarını merak ederken, söz konusu ağacın el yetişmesi mümkün olmayan, hatta kuşların bile zor konacağı dallarının üzerinde birtakım bez parçaları bulunduğunu görünce hayretler içinde kaldım. Merakla sağa sola sordum. Bir bilen çıkmadı. Yamaçtaki ağaçların zirvesine o bezlerin nasıl takıldığını kimse açıklayamadı. Sonunda o bölgenin yerlilerinden biri doğru açıklamayı yaptı. Meğer eskiden iftar ve sahur zamanlarını bildirmek için otuz metre ötedeki itfaiye topları kullanılırmış. Bu topların ağzına sıkıştırılan bez parçalarının bir kısmı yamaçtaki ağaçların dallarına çarpıp takılırmış. Böylece türbeleri ziyarete gelen kadınlar tarafından evliya türbesi olduğu zannedilmiş ve ip bağlanmaya başlanmış. Şimdi buraya gelen kadınlar, burada büyük bir evliyanın yattığına ve duaların kabul edildiğine inanıyorlarmış!” Ne yazık ki günümüzde böyle garip adetli, mumlu, bezli türbe ziyaretlerini yapanlar kendilerini “inançlı” diye adlandırıyorlar. Halkın bir kısmı da bu tarz İslam’a zıt davranışlar sergileyenlerin “inançlı kişi” olduğuna inanıyor. Oysa bu inançlar, her neyse, Kuran’ın sunduğu inançlar değildir. Bu tarz fiilleri sergileyenler, Kuran’ı üfürük kitabı gibi değerlendirirken; bazıları ıslık çalmama veya gece aynaya bakmama tipindeki “yasakları” ise dini bir hüküm, dinin bir gereği sanmaktadırlar.

 

Gece aynaya bakmama tipindeki “yasaklar” dini bir hüküm değildir.
Resim : Gece aynaya bakmama tipindeki “yasaklar” dini bir hüküm değildir.

 

Dine sokulan ve dinin bir parçası olarak gösterilen bu hurafeleri, bunları savunan kaynaklardan öğrenmek istiyorsanız size örnek olarak Pamuk Yayınevi’nin “Kuran-ı Kerim’in Havas ve Esrarı” kitabı ile Kudret Şandra’nın derlediği “Dert Sizde, Derman Bende, Şifa Reçeteleri” kitabını önerebiliriz. Gerek yayınevi, gerek kitabın ismi, gerek yazarın kimliği, kitapların “dini kitap” gibi algılanmasına sebep olmaktadır. Zaten binlerce hurafe ile dinin zorlaştırıldığı yetmiyormuş gibi, “dini özel bilgiler” gibi takdim edilen ilave hurafeler, Kuran’ın güzel dinini tanımayanların, dini; saçma, mantıksız, uydurmalarla dolu sanmalarına sebep olmuştur ve olmaktadır. Yüzlerce hurafeyi sayamayacağımız için bu iki kitaptan yedi örnek hurafeyi yazmakla yetineceğiz. Bu hurafelerde Allah’ın mübarek kelamı, rehberimiz Kuran’ın surelerinin nasıl kullanıldığı bir ibret vakasıdır:

1. Örnek Hurafe: Sancıdan kıvranan bir hasta üzerine Mücadele Suresi okunursa sancısı geçer ve tatlı tatlı uykuya dalar. Gece ve gündüz bu sureyi okumaya devam eden kimse hırsızlara karşı korunur. Surenin tamamı bir kâğıt üzerine yazılıp herhangi bir mahsul üzerine atılırsa, o mahsul her türlü haşerenin tahribatından kurtulur, bolluk ve bereket meydana gelir.

2. Örnek Hurafe: Bir kimse Maun Suresi’ni ev eşyası üzerine okuyup üfürse, o eşya kırılmaktan ve kaybolmaktan kurtarılmış olur. Bu surenin okunmasını alışkanlık haline getiren kimsenin sözü her yerde geçerli olur. Hiç kimse bir dediğini iki edemez.

3. Örnek Hurafe: Sık sık hamamcı olan kimseler, bir şap üzerine Tarık Suresi’ni okuyup, yastığın altına koyar ve bu şekilde uyursa hamamcı olmaktan kurtulur.

4. Örnek Hurafe: Basur hastalığına yakalanan kimse, namazların sonunda Ala Suresi’ni yedişer defa okursa hastalığı geçer. Cuma ezanında yazdırıp üzerine alan kıskançlık, nazar ve sihre karşı kendini korur.

5. Örnek Hurafe: Bir çirişe 7 ilmik atılır. Birinci ilmiğe ve yedinci ilmiğe Sure-i Kevser okunur. Her düğümde şöyle denir: “Yarabbi filanın şehvetini, cinsel organını, aklını fikrini 360 beden azası ile 72 endamı ile bağladım ve düğümledim.” Bu çiriş rüzgara karşı asılır. İcap ettiğinde çözmek için kaybolmaması da şarttır.

6. Örnek Hurafe: İçinde 17 Mim harfi bulunan Ayetel Kürsi’yi yine bir çiriş alıp bakire bir kıza 17 kez düğümlenecek şekilde ilmik attırılır. Her ilmiğe 10 adet Ayetel Kürsi okunur… Kimin için niyetleniyor, ne için isteniyorsa; “Ya Rabbi falanın şehvetini, dilini ya da yolunu bağlıyorum. Ayetel Kürsi’deki İsmi Azam’ın ve Esma-i İlahiye’nin yüzü hürmetine düğümledim” diyerek, bakire kıza bir düğüm attırılıp, işaretle hiç konuşmadan 17 ilmik böylece düğümlenir ve 170 adet Ayetel Kürsi okunmuş olur. Bu okunmuş çiriş karanlık bir yerde ağır bir taş altına konarak muhafaza edilir.

7. Örnek Hurafe: Erkekliği bağlı bir şahsın çözülmesi için temiz bir kâğıda Ayetel Kürsi, diğer bir kâğıda da Sure-i Haşr’ın son dört ayeti ile Amener Resuli ayeti, kelime olarak ayrı harf harf yazılır. Ayetel Kürsi sağ kola, diğer yazılı Amener Resulü ve Haşr Suresi sol kola bağlanır. Sonra hiç kullanılmamış bir baltanın deliğinden bağlı erkeklik uzvunu geçirip küçük tuvaletini yapar.

 

KURAN ÜFÜRÜK KİTABI DEĞİLDİR

Kur'an
Resim : Kur’an

 

Kuran’ın bu istismar edilişini Edip Yüksel “İlginç Sorular” kitabında benzer örneklerle anlatır ve devamında Kuran’ın şu sıfatlarına dikkat çeker:

 

Kuran

Bizleri doğruya ulaştıran bir rehber (Huda)

Yolumuzu aydınlatıcı bir ışık (Nur)

Doğruyu yanlıştan ayıran bir ölçü (Furkan)

İhtilaf içinde bocalayanlara bir delil (İlim)

Tüm insanlık için bir mucize (Ayet)

Kalplerinde manevi hastalık bulunanlara bir ilaç (Şifa)

Sıkıntıdaki müminlere bir müjde (Büşra)

Tüm insanlara bir öğüt ve hatırlatma (Zikr)

Her şeyi detaylı olarak açıklayan bir yasa (Mufassal)

Düşünenlere bir bilgelik kaynağı (Hikmet)

Her şeyi açıklayan bir kitap (Tıbyan)

Haklıyı belirleyen bir kanıt (Beyyine)

Müminler için bir bağış (Rahmet)

Geride kalmayıp ilerlemek isteyenler için bir uyarı (Zikra)

Akleden müminler için apaçık bir kitap (Kitabul Mümin)

Adalet arayan toplumlar için evrensel bir yasa (Hüküm)

Peygamber’in risaletini devam ettiren ölümsüz bir elçi (Resul)

Birbirine düşmüş insanları birleştirici bir ip (Hablullah)

Müslümanlar için kıyamete dek yaşayan bir önder (İmam)

Dirileri uyarsın diye gönderilen bir kitaptır. (Kuranun Mübin)

 

İşte böyle niteliklere sahip olan Kuran’ın tüm bu niteliklerini gizlemek ve onu amacı dışında kullanmak için insanlardan ve cinlerden olan şeytanlar el ele vermişler ve ne yazık ki bu şeytani tuzaklarına insanların çoğunu düşürmüşlerdir. İnsanları ortak koşuculuğun ve zulmün karanlığından Allah’a imana ve adaletin aydınlığına çıkaracak bir rehber olan Allah’ın Kitabı’nı, yüzyıllardır sahtekârlar ve cahiller bir aspirin veya bir merhem gibi değerlendirmiş ve mikroplu üfürükleriyle istismar etmişlerdir. Allah’ın yüce kelamını basur, ishal, kabızlık gibi hastalıkları iyileştirmede büyüvari yöntemlerle kullanarak Kuran’a ihanet eden ve uydurdukları yalanları Allah adına halka yutturan üfürükçüler ve muskacılar, toplumumuza çok büyük zararlar vermişlerdir.

 

1- De ki: Sabahın Rabbine sığınırım.

2- Yarattıklarının kötülüğünden

3- Çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden

4- Düğümlere üfürenlerin kötülüğünden

5- Ve kıskandığı zaman kıskananın kötülüğünden.

113-Felak Suresi 1-5

 

Allah düğümlere üfürenlerin kötülüğünden, bu tip büyüvari hareketlerin kötülüğünden kendisine sığınmamızı Kuran’da söylerken, Kuran’ı üfürme gibi yollarda kullanmak ne büyük bir çelişkidir! Surelerin Arapça harfler kullanılarak yazıldığı muskalara, tılsımlara ve efsunlara kudsi, mübarek, dini bir obje havası verilmiş ve din namına özellikle halkın cahil kesimleri yüzyıllardır kandırılmıştır. Kuran’ın musikisi yerine manası, üfürülmesi yerine okunması, ölülere hitabı yerine canlılara hitabı asıl olmadıkça bu kaos, bu rezalet ne yazık ki devam edecektir.

 

EVLİYA ALDATMACASI

 

Evliya Aldatmacası
Resim : Evliya Aldatmacası

 

2- Bu kitap onunla uyarman için ve inananlara hatırlatıcı olarak indirildi. Öyleyse bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın.

3- Rabbinizden size indirilene uyun. O’ndan başka evliyaya (dostlara) uymayın. Ne kadar az öğüt alıyorsunuz?

7-Araf Suresi 2-3

 

Allah Kuran’a uymamızı ister. O’ndan başka “evliyaya” uymamamızı söyler. Oysa günümüzde hurafelerle dolu birçok kitabın yazarı, Kuran’da kullanılan “evliya” kelimesiyle isimlendirilip, kitapları tasavvuf kitabı diye, ilmihal kitabı diye, hadis, tefsir, mezhep kitabı diye satılmaktadır. Kuran’ın, insanların uyduğu yanlış adres olarak “evliya”yı göstermesi ve günümüzde Kuran yerine bazı insanlara uyanların, bu insanları Kuran’da geçen aynı kelimeyle isimlendirmeleri ilginçtir. (“Evliya” Arapçadaki “veli” kelimesinin çoğulu olup “dostlar” demektir.) Mezhepçi ve tarikatçı zihniyetteki birçok kişi, kendi mezhep ve tarikat büyüklerinin “evliyalık” delillerini göstererek onların eserlerinin ve sözlerinin de dinin kaynağı olduğunu ispatlamaya gayret eder. (Geleneksel literatürde “evliya” kelimesi insanüstü, adeta süpermen kişi manasında kullanılır.)

Para için önüne geleni basan yayınevleri, aklından her geçeni yazan yazarlar, bunları rekortmen yapan cahil alıcılar, Kuran’ı rehber yerine üfürük uygulamalarında araç yapanlar oldukça halimiz bakalım ne olacak! Hele bir de bu üfürükçüleri “din adamı” sananlar yok mu! Bu üfürükçülere gidip muskasına, bazen de göbeğine efsunlu dualardan yazdırıp medet umanlar… Bunlara paraları verip şifa isteyenler fakat Allah yolunda zekata geldi mi üfürüğe harcadığının yarısını harcamayanlar… Bu tip insanlara gitmeye üşenmeyip, namaz söz konusu olduğunda üşenenler… Kuran’ı kırk bohça içinde duvarda tutan fakat eline alıp manasını anlamak ve hayatın rehberi yapmak için okumayanlar…

 

Bir cevap yazın