SIKÇA SORULAN SORULAR

Seferi iken namazlar nasıl kılınacaktır?

Kuran’a göre, seferilik gibi bir durumda, namaz ibadetinde bir değişikliğe gitmek gerekmemektedir. Kuran’da namaz ile ilgili rekat diye bir uygulama da geçmez. Yani hangi namazın kaç rekat, dolayısıyla da ne kadar uzunlukta kılınacağı müminin kendisine bırakılmıştır. Namazı sadece, tehlike altında olduğumuzu düşündüğümüzde kısaltabileceğimizden bahsedilir Kuran’da.

Nisa Suresi 101.

Yeryüzünde dolaştığınız zaman, küfre sapanların size tedirginlik vermesinden korkarsanız, namazı kısaltmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Şu bir gerçek ki, küfre batanlar sizin için açık bir düşmandır.

Yani eğer tehlikedeyseniz namazı kısaltabilirsiniz. Onun dışında namazı gereğince vaktinde kılmak gerekir. Kuran’da peygamberimiz ve yanındakilerin savaş sırasında bile sırayla kenara geçip namazlarını kıldıkları anlatılır. Bu konuda inananların ne yapması gerektiği Peygamber’imize ayrıntılı şekilde açıklanmıştır. Bu ayetler, Kuran’ın gereken tüm ayrıntıları nasıl verdiğini kanıtlamaktadır.

Nisa Suresi 102.

Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir grup seninle namaza dursun; silahlarını da alsınlar. Bunlar secdeye varınca, diğerleri arkalarında beklesinler. Sonra namaz kılmamış olan diğer grup gelip seninle birlikte kılsınlar. Dikkatli olsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. Kâfirler isterler ki, silahlarınızdan ve teçhizatınızdan habersiz olasınız da üstünüze bir çullanışla çullanıversinler. Eğer yağmurdan gelen bir sıkıntı varsa yahut hasta-yaralı iseniz silahlarınızı bırakmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Ama tedbirinizi alın, dikkatli olun. Allah, kâfirler için rezil edici bir azap hazırlamıştır.

Sonuç olarak daha önce de dediğimiz gibi Kuran’da zaten namazların rekat sayıları, süreleri, uzunlukları ile ilgili bir bilgi verilmez. Her kul kendi namazını kendisi dilediği gibi ayarlar ve kılar. (Elbette her namaz eşit değerde olmamaktadır.)

Seferi olmak namazla ilgili uygulamada herhangi bir şey değiştirmez. Tehlike anında ise Allah kısaltmaya izin vermektedir.

Hastalık veya yolculuk gibi insanların oruç tutmakta zorlanabilecekleri durumlarda Allah inananlara o günlerin oruçlarını daha sonra tutma hakkı vermiştir. Elbette bu konuda samimi olmakta fayda vardır.

Bakara Suresi 184:

Sayılı günlerdir. Sizden kim hasta olur veya yolculuk halinde bulunursa tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutar. Oruca zorlukla dayananlar üzerine düşen, fidye olarak bir yoksulu doyurmaktır. Kim bir mecburiyeti olmaksızın içinden gelerek iyilik yaparsa bu onun için daha hayırlı olur. Ve oruç tutmanız, eğer bilirseniz, sizin için daha hayırlıdır.

 

 

 

Bir cevap yazın